Renkli kültürü ve lezzetli mutfağıyla Gaziantep, karagülün diyarı batık kent Halfeti, eşsiz maneviyatıyla peygamberler şehri Şanlıurfa, mimari yapısıyla görenleri hayran bırakan Mardin ve Midyat, hüzünlü hikayesiyle Diyarbakır On gözlü Köprü ve sonsuz misafirperverliğiyle ülkemizin bu güzide şehirleri siz kıymetli misafirlerini bekliyor.
Gezimizin ilk günü gece saat 21.00’de ofisimizin önünden Gaziantep’e hareketle başlıyor. Tahmini 8.00 saat süren yolculuğumuz sonrası Gaziantep’e varış. Sabah kahvaltısı sonrası Antep gezimize Zeugma Antik Kentinden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği, ayrıca Dünya'ca ünlü Çingene Kız Mozaiğinin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi ile başlıyoruz. Ardından Antep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Baklavacılar, Elmacı Pazarı, Yemeniciler, Sedefçiler çarşılarını geziyor serbest zaman sonrası öğlen yemeğimizi alıp Türkiye’de siyah gülün doğal olarak tek yetiştiği yer olan ve kesme taştan yapılmış olan evleriyle meşhur, büyük bir bölümü Birecik Baraj Gölü suları altında kalmış olan Halfeti’ye ulaşıyoruz. Bizim için hazırlanmış olan teknemize geçerek gezimize başlıyoruz. Sırasıyla Rum Kale, Kralın Kızı Mağarası, eski Rum mezarları, Kamışlı Köyü ve batık kent Savaşan Köyünü gözlemliyoruz. Tekne gezimiz sonrası aracımıza geçip Şanlıurfa’ya doğru hareket ediyoruz. İlk durağımız Eyüp Peygamber Makamı(Çile Mağarası).Burayı rehberimizden dinleyip ziyaretlerimizi gerçekleştirdikten sonra şifalı suyumuzu yudumlayıp Urfa sınırları içerisinde kalan 14 Peygamber kabrinden en önemlisi olan Hz. İbrahim’in doğduğu mağarayı, Hz. İbrahim makamını, Ayn-ı Zeliha Gölünü ve Balıklı Göl’ü ziyaret ettikten sonra Kapalı Çarşı içerisinde serbest zaman veriyoruz. Ardından konaklama için otelimize yerleşiyoruz. Sonrasında dileyen misafirlerimiz için Şanlıurfa’nın olmazsa olmazı Sıra Gecesine katılım sağlanıp gece tekrar otelimize dönüş yapıyoruz.
Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrası İpek yolu üzerindeki Mezopotamya kültüründe ay tanrıçası Sin inanışının bulunduğu ve kesişen yollar anlamına da gelen Harran ilçemize ulaşıyoruz. Burada Harran şehrinin ortasında 22 metre yükseklikte var olan Harran höyüğü, Emevi halifesi Mervan tarafından yaptırılan kubbesi ahşap olma özelliği taşıyan Camii El Firdevs(Cennet Cami),avlusunda yer alan Anadolu’da kurulan ilk İslam Medresesi (Harran Üniversitesi),İç Kale,Tarihi Surlar ve Konik Kubbeli Evleri ve Yahya Hayat el-Harrânî Hz.Türbesini ziyaret ediyoruz. Sonrasında istikametimiz inşası M.Ö 10000 yıllarına dayanan Dünya’nın bilinen ilk ve en büyük tapınağı olan Göbeklitepe... Piramitlerden 7000 yıl, İngiltere’deki meşhur Stonehenge’den 6000 yıl daha eski… Üstelik onlar gibi gizemli, şaşırtıcı ve gökyüzüyle bağlantılı… Bilinen insanlık tarihini alt üst eden, ders kitaplarını yeniden yazdıran Göbeklitepe’ye, 12.000 yıl önceye gidiyoruz… Göbeklitepe gezimiz sonrası Şanlıurfa gezi programımızı bitirdikten sonra dinlerin ve dillerin şehri Mezopotamya’nın göz bebeği Mardin şehir merkezine hareket ediyoruz.Panoramik gezimize Mardin eski şehir meydanında aracımızdan inerek yaya olarak başlıyoruz. Yürüyüşümüz sırasında zaman zaman ana caddeyi, bazen dar sokakları ve abbaraları kullanacağız. Yaya olarak yapılacak gezide sırasıyla Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhane (Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi), Abdüllatif Camii, Mardin ulu camii, Ardından Kasımiye Medresesi’ne hareket. Muhteşem Mezopotamya manzarasını seyrederek bu muhteşem yapıyı rehberimizden dinliyoruz .Ardından alışveriş için serbest zaman verdikten sonra konaklama için otelimize geçiyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Midyat’a hareket ediyoruz. Midyat Mardin'e benzer evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu bir ortaçağ kentini andırmaktadır. Gezimize Metropolitlik merkezi ve bölgenin en büyük manastırı olan Mor Gabri-el Manastırı ile başlıyoruz. Ardından yöresel mimarinin en güzel eserlerinden biri olan Sıla dizisinden aşina olduğunuz Midyat Konuk Evi’ni geziyoruz.Sonrasında Midyat'ın bir çok dizi ve filme konu olan taş sokaklarından 30 dakikalık bir yürüyüş yapıp telkari çarşısında gümüş alışverişi için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından Diyarbakır On Gözlü Köprü’ye hareket ve burada vereceğimiz kısa bir serbest zaman sonrası Hevsel Bahçeleri’ni gözlemlİyoruz. Ardından Dünya’nın Çin Seddi’nden sonraki en uzun surları olması ile bilinen Diyarbakır Surları’na ulaşıyoruz. Diyarbakır Surları,5.700 metre uzunluğunda,10-12 metre yüksekliğinde, 3-5 metre,82 adet burcu,4 yöne açılan ana kapıları bulunmaktadır.M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Surların tarihini rehberimizden dinleyip Ulu Camii’ye hareket ediyoruz... Bir yapı düşünün ki tarihi boyunca sadece bir konuda hizmet verecek. O da; ibadet… Evet Roma döneminden kalma bu yapı Hz.Ömer döneminde 639 yılında Diyarbakır’a egemen olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabed olan Martoma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle oluşmuştur. 751 yılına tarihlenen ünlü Şam Emeviye Cami'nin Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Camii, İslam âleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Rehberimizden anlatımları dinleyip ziyaretlerimizi gerçekleştirdikten sonra Akkoyunlu Kasım Han tarafından yaptırılan Şeyh Mutahhar Camii ve mimari yapısı ile eşi benzeri olmayan Dört Ayaklı Minare ziyaretlerini gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır çarşılarında kısa bir gezinti gezimizi sonlandırıyoruz ve Erzurum’ doğru hareket ediyoruz. Bir sonraki turlarımızda görüşmek dileğiyle vedalaşıyoruz.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR;
YUKARIDA BULUNAN TUR PROGRAMI TÜM HAKLARIYLA TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ’NE BAĞLI 8852 BELGE NOLU CEMRE TURİZM’E AİTTİR.PROGRAMIN KOPYALANMASI VE YAYINLANMASI YASAKTIR.
İlk yorumu siz yapın