Gezimizin ilk günü gece saat 24.00’de ofisimizin önünden Diyarbakır’a hareketle başlıyor. Sabah Diyarbakır'a vardığımızda kahvaltımızı alıp gezimize başlıyoruz. İlk durağımız Ulu Camii... Bir yapı düşünün ki tarihi boyunca sadece bir konuda hizmet verecek. O da; ibadet… Evet Roma döneminden kalma bu yapı Hz.Ömer döneminde 639 yılında Diyarbakır’a egemen olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabed olan Martoma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle oluşmuştur. 751 yılına tarihlenen ünlü Şam Emeviye Cami'nin Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Camii, İslam âleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Rehberimizden anlatımları dinleyip ziyaretlerimizi gerçekleştirdikten sonra Akkoyunlu Kasım Han tarafından yaptırılan Şeyh Mutahhar Camii ve mimari yapısı ile eşi benzeri olmayan Dört Ayaklı Minare ziyaretlerini gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır çarşılarında kısa bir gezinti sonrası Dünya’nın Çin Seddi’nden sonraki en uzun surları olması ile bilinen Diyarbakır Surları’na ulaşıyoruz. Diyarbakır Surları,5.700 metre uzunluğunda,10-12 metre yüksekliğinde, 3-5 metre,82 adet burcu,4 yöne açılan ana kapıları bulunmaktadır. M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Surların tarihini rehberimizden dinleyip meşhur Hevsel Bahçeleri’ni gözlemledikten sonra Diyarbakır On Gözlü Köprü’ye hareket ve burada vereceğimiz kısa bir serbest zaman sonrası dinlerin ve dillerin şehri Mezopotamya’nın göz bebeği Mardin şehir merkezine hareket ediyoruz. Gezimize Mardin eski şehir meydanında aracımızdan inerek yaya olarak başlıyoruz. Panoramik olarak yürüyüşümüz sırasında zaman zaman ana caddeyi, bazen dar sokakları ve abbaraları kullanacağız. Yaya olarak yapılacak gezide sırasıyla Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhane (Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi), Abdüllatif Camii, Gazi Paşa İlk Öğretim Okulu, PTT binasını ziyaret ediyoruz. Ardından Kasımiye Medresesi’ne hareket. Muhteşem Mezopotamya manzarasını seyrederek bu muhteşem yapıyı rehberimizden dinliyoruz ve yapımı 5. yüzyıldan başlayarak bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşan Deyrulzafaran Manastırı gezimizi tamamlıyoruz.Ardından alışveriş için serbest zaman verdikten sonra Erzurum’a doğru hareket ediyoruz.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR;
YUKARIDA BULUNAN TUR PROGRAMI TÜM HAKLARIYLA TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ’NE BAĞLI 8852 BELGE NOLU CEMRE TURİZM’E AİTTİR.PROGRAMIN KOPYALANMASI VE YAYINLANMASI YASAKTIR.
İlk yorumu siz yapın